le vengeur
Aylar önce yaptığı iş değiştirip daha çok kazanma planını hala uygulamaya koyamamanın kederinden yatalak olmak üzereydi; kendisi için bir şey yapmamasından dolayı vicdanıyla sürekli çatışmasının yanında egosuyla da daha çok kazanmayıp hayat kalitesini yükseltmediği için tartışıyor, sağlı sollu ataklarla mücadele ederek zamanını geçiriyordu. “Hiçbir şey yapmama fırsat vermeyen bu tempoda en azından birkaç kuruş biriktirebildim. Hayatımı kurtarmaya veya beni bu bok çukurundan çıkarmaya yetmeyeceği kesin… ama en azından gidip birkaç bira içerek bu bok çukurunu bana unutturabilir, kısa bir süreliğine de olsa…” Böylece o gün, işten çıktığında hemen eve gidip yatmadı; önce sipariş vermesini dört gözle beklerken reklam politikalarının ne kadar iyi olduğunu düşünen restoranlardan birine gidip yemek yedi; içeri girdiğinde duvarda kendi fotoğrafı asılıydı ve altında da o meşhur sözleri yazıyordu “O kadar da aç değildim, sanırım yalnızca Dünya’yı özlemiştim.”