Soda101

        Herkese selam, bu yazının amacı, size neyle karşılaşmak üzere olduğunuzu açıklamaktır. Burası, her ne kadar ilham kaynakları olsa da nihayetinde, bizzat benim elimde çıkmış birtakım kurguları yayınladığım yerdir.

    Blogun düzeniyle başlayalım, durum şöyle; farklı seriler yazdığımdan dolayı bu farklı serileri etiketlerle yönetmenin en mantıklısı olduğunu düşünüyorum. Soldaki bölümde etiketlerin tamamına ulaşabiliyorsunuz. Kısa bir özet vermem gerekirse;

    dördüncükişi, bu tür yani yazdıklarımın değil yazar olarak ta kendimin konuştuğu yazılar.

    72, sadece üç bölümü olan bir seri çünkü kalanıyla birlikte kitaba dönüştürdüm kendilerini.

    altı üstü bir kasket iki mantar, yazmaya başladığım ilk serinin etiketidir. İki büyük hikayesi de olan bu seri bir noktada çok uzadıktan sonra,

    Fallus Felsefesi, etiketiyle Kasket'in hikayesi tadında bir numara yapmaya çalıştım;

    Franz Ferdi, Kasket'in oğlu olan Franz'ın hikayedeki yerini anlatıyor.

    Roketya ise bu serilerin final buluşma noktası oldu. 

    noname etiketiyse tüm bunlardan bağımsız olan ve yalnızca bir elemanın dünyaya ve kendine bakış açılarını çıplak bir şekilde ortaya döktüğüm bir seriydi. 

    Gerideki Uzaylar da güncel olarak ilerlettiğim, Beyz adlı karakterin hikayesi.

    Bu kurgularda ne bulabileceğiniz her zaman bir sürprizdir. Yazılarımı yazarken sembolizm kullanmaya bayılırım, birtakım eski hikayeleri yeniden kullanmaya da bayılırım. Mesela bunlar ilham kaynaklarım diyecek olursak, bizzat benim elimden çıkmış olan kısmı da, muhtemelen, kişi, kurum ve olayların ne kadar absürt, kaotik ve soyut gerçekleşiyor olması olurdu. Bu yazıları okurken 'a ben bunu biliyorum' demeniz biraz olası, henüz kompleks ve eşsiz şeyler yazabilme kapasitesine sahip değilimdir muhtemelen. En büyük ilham kaynağımsa Otostopçunun Galaksi Rehberi; nitekim Douglas Adams'taki hayal gücü kimi denemekten alıkoyabilir, bu kitabı yeterince yayarsak sadece bunu okumak için bile insanların okuma yazma öğrenebileceğine inanıyorum. 

    Yorumları her zaman açık tutacağım, çünkü sanırım faydasız yorumları engelleme yetkim bile var, yeter de artar herhangi bir krizi yönetebilmem için. Ayrıca yorumları tabii ki engellemeyeceğim şayet mevcutta yaşadığımız ülkeye bakarsak, birtakım daha önce anlatılmış hikayeler anlatan biri olarak, bunun ne kadar ironik ve komik olacağına dair bir şeyler bile yazabilirim, ama şimdilik yazmamayı tercih ediyorum, bir gün kurursam yaparım. Öte yandan yorumları sonsuza dek açık tutmam için harika bir sebep daha var ki o da şu, sonsuza kadar gelişebilirim; demek istediğim yapıcı yorumlarınızın köpeği olduğumdur.

    Söylemek istediklerim sanırım bu kadar, belki güncellerim ilerleyen zamanlarda, size iyi eğlenceler diliyor ve koyuluyorum.