183


                Hepimizin bayılmadığı bir şey söyleyeyim size, iki yüzlülükle sık sık bağdaştırdığım bir konu. Hiç emir vermenin nasıl bir his yarattığını gördünüz mü, kendinizi kendi gözlerinizle görmenizden bahsediyorum. Açıkçası benim hiçbir fikrim yoktu, ta ki üniversitede epey kritik bir grup projesini üstlenene kadar. İşlerin nasıl geliştiğini tahmin etmek fazla zor olmasa gerek; herkes bir araya geldi, dostane buluşmalarla grubun kazandığı sıcaklığı işe dönüştürmekte, kazandığı enerjiyi sürtünme gibi boş işlere harcamakta ısrarcı olan bir elementimiz oldu. Bu elementle birinin baş etmesi gerektiğinde hem fikir olduk, diğer elementler olarak. Ancak, kimin bu yüzleşmeyi motive edeceğinde hemfikir kalamadık. Buradan sonra da başımızdaki en büyük bela başıma bir kez daha bela oldu ve demokrasiyi takip ederek seçildim, ve demokrasi sayesinde reddetme hakkım da yoktu.

                Sonunda bu elementi bir akşam dışarıya davet ettim, ikimizin de alanının kana bulanmasına gerek olmadığını düşünerek. Kendisi de böyle düşünüyor muydu bilemem ama kabul etti ve dışarıda bir şeyler içebileceğimiz bir yerde buluştuk. Parkta buluşsak çok komik olmaz mıydı? Neyse ki bir şeyler içerek uslu uslu konuştuk. Konuşmamız sırasında elementin neden aldığı ısı enerjisini işe dönüştürmemekte ısrarcı olduğunu sorduğumda önce bana bahaneler yağdırdı, tam olarak burnumun ortası civarına, yağdırmak derken size söylüyorum çocuk gerçekten tükürüklerini yağdırıyordu. Peder bey şöyle olmuş da, taksitler yatmamış da kesilen bir şeyler olmuş da umarım kesilen birileri olmamıştır diye yanıt verdim tabi. Beni hiç mi hiç ilgilendirmediğini anlaması gerekliydi. Bir noktada susmadığını görünce birkaç kez konuşmaya başladıysam da kulaklarında harika izolasyona sahip kulaklıklar olan birine otobüs soruyormuş gibi hissetmiştim. Ben de ne yapmam gerektiğini anladım, sorun otobüs beklediğimizi sanmamdaydı.

                Masaya doğru biraz daha yaslanarak önce çıktım, göz temasını yakaladığım anda konuşmaya başladım ancak rap yapmıyordum. Yalnızca saygıdeğer elementin dikkatinin dağılmasını önleyecek kadar hızlı öte yandan da geri kalan tüm şartlar elverdiğince yavaş konuşuyordum, tahmin edersiniz ki iki gözünün ortasına bağırmak istiyordum. Çocuk birkaç kez ağzını açmaya yeltendiyse de buna fırsat bulamayacak kadar korkaktı, bu da benim şansımdı. Şansımın yüzüme güldüğü birkaç andan birisiydi o zamanlar bu. Bu sırada çocuğa emirler vermekle uğraşıyordum tabi. Bunu şöyle yap, şunu böyle yap, onu öyle yapma. Babası olmaya başladığımı sezdiğim noktada konuşmamı bitirdim ve leziz içkimin son birkaç yudumundan birini aldım. Daha sonra bu sahne birkaç kez tekrarlandı. Son yudumumu aldıktan sonra tekrarlamaya gerek görmemiştim ve saygıdeğer elemente “Bak, bu işi yapmaya başlamam için iki gün var; eğer iki gün içinde herhangi bir ilerleme bile değil, istediğim noktada değilse çalışman, projeden seni çıkartmış olacağım. Kalan işi de arkadaşlarımla halledeceğim. Bugün Salı, bu demektir ki vaktin Perşembe doluyor. Cuma sabahına yalnız uyanabilirsin, senin elinde.” Dedim ve kalktım. Keşke üniversiteli olmasaydık da kalkarken masaya geniş bir banknot bıraksaydım, hesaba ithafen. Neyse bunu da yapmadım değil zaten, sadece o gün orada olmaması, olmadığı anlamına gelmiyor.

                Bugünden sonra insanlara üstleriymiş gibi davranmanın ve insanların gerçekten üstü olmanın nasıl şeyler olabileceğini hayal etmeye başladım, tahmin edersiniz bir süre sonra hayalperest olmayı bırakıp bunun için bir şeyler okudum, başka bir şeyler izledim. Daha sonraysa bütün bunlara referanslar yaparak başka şeyler yaptım, kısaca yaşadım.

                Sorun da burada olsa gerek, şimdi yalnızca balığa çıktığımda kendimi yaşıyormuş gibi hissetmek, artık yaşamanın da acı vermesine dönüştü, her dakikanın yükünü buna yüklediğinde, bunun da hiçbir manası kalmamış oluyor. Nedeniyse bu sefer de balıktan en iyisini elde etmek için sarıldığım hırsımın bütün hazzı yiyip bitiriyor olması, kimseye tavsiye edilmez bu.  

                                                                                                https://proxy.europeana.eu/2059209/data_sounds_11293730836?view=http%3A%2F%2Ffarm6.staticflickr.com%2F5528%2F11293730836_2a8cff4e68_o.jpg&disposition=inline&api_url=https%3A%2F%2Fapi.europeana.eu%2Fapi

Yorumlar