Kayıtlar

Meraklısına Açıklama

      Meraklısına, çünkü biraz da kendime not olması için yazıyorum saygılar. Açıklama şöyle gidiyor; amiral gemim olan "bir kasket iki mantar" serisine "bir kasket"miş gibi davranacağım bir süre. Yanisi şu, kasketin solo hikayelerini okuyor olacaksınız buralarda, eğer okursanız, okusanız fena olmaz bence.      Kasketin solo hikayelerinde de elimden geldiğince toplumsal klişeler, insanlığın en başından beridir kırmakta zorlandığı, güç veya tabular gibi, döngüler etrafında olabildiğince fazla absürt unsurlar kullanarak gezinip bir yandan da uzayda rastgele kişi kurum ve kuruluşlar yaratacağım. Nasipse güldürürken düşündürmeyi sonra düşündürdüğümde daha çok güldürmeyi hedefliyorum bu sırada. Sarkazmın ötesinde görüşmek üzere huehue

72 serisiyle ilgili güncelleme

    Selam herkese, üst üste üç yazısını yayınladığım serinin kaderiyle ilgili olacak bu açıklama. Kitap haline getirmek istediğim bir çalışma olduğu için daha sonra yazdığım 72 yazılarını yayınlamayacağım. Bunun yerine belki yeni bir seri gelir belki 'altı üstü bir kasket iki mantar' serisine hikaye gelir, bilemiyorum. Ancak emin olduğum bir şey yayınlarımın biraz yavaşlayacağıdır. Tavsiyem bu süreyi diğer hikayelerle geçirmeniz ;) barbekü bayramınızı tebrik ederim

72.3

                Nihayet bardan çıkabildiğine epey memnundu ancak ayaklarının her an kaybolmasından hala korkuyordu. Hızlı hızlı yürürken kafasının içinde konuşuyor, şikayet edip hayıflanıyor sonrasındaysa kendini haklı çıkartmaktan geri kalmıyordu. ‘İnsanın da ayağı hop diye bağımsızlık ilan etmez. Kim açıklayabilir bunu, bilim mi? O muhtemelen klinik psikiyatriye gönderir; bu seferkiler de kafasının içine gönderir. Ee sonra. Buraya gelebilen olmadığına göre, kim çözmeye meydan okuyabilir ki bunu. Ben de meydan okuyamam. Ben kimim ki koca bilimin yanında, tabi ki çözemem. Kalkıp şamana gitsen, o da gel bitki çayı içirirken ben sana; arkadaşlarım davullara vursunlar ve sen de kötülüklerinden arın, der. Aslında en mantıklısı şaman gibi görünüyor. Bunca hippinin ‘acı olmasın da ne olursa olsun’ demesinin bir sebebi olabilir. Evet. En iyi öğretmen acıdır ve en iyi tebeşir de zamandır.’                 Nihayet evine dönmüştü, bu düşüncelerle beraber, sağ salim. Tam apartmana girmek üzer

72.2

                Oturup içmekten sıkıldığında ansızın ayağa kalktı. Ama ne yapacağını bilemeyince tekrar oturacak oldu. Neyse çıkayım bir sigara içeyim, diye düşündü. Bu kez içkisini de yanına alarak dışarı çıktı. Aslen görmeye geldiği arkadaşını hala görmediğini hatırlayıp sigarasını yaktı.                 ‘Bu insanlar da yakadan düşmek bilmiyorlar. Her yer, herkes sahte sevgi tüccarı resmen. Bunca bilgenin, filozofun ve imparatorun hiçbirinden nasibini almayıp böyle ortalıkta neşe topçuğu gibi gezenlerden bahsediyorum. Birinin gülümsemesi için her şeylerini verebilecek melek bozuntuları. Bunlardan olsa olsa düşmüş melek olur. Düşmeden önce oldukları yerin de fazla yüksek olmadığına bahse girerim. Muhtemelen yukarılardaki yerlerinde de herkese böyle salak salak gülümseyip hepsini iyi yapmaya çalışıyorlardı; daha sonra aklı başında birisi çıkıp bunları attı oradan. Böylece bizim başımıza musallat oldular tanrıların yerine. Eh, bu çocuklara ağızlarının payını vermek de bize düşen.’